top of page

Duygu Düzenleme Becerisi

  • mileapsikoloji
  • 16 Mar 2024
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 25 Mar 2024




 

Duygular, insan deneyiminin doğal bir parçasıdır ve her bir duygunun işlevi bulunur. Duygu düzenleme ise duyguları ve işlevlerini tanıma, anlama ve yönetme becerisini ifade eder ve bu beceri, kişinin duygusal durumunun farkında olmasını, tetikleyicileri tanımasını ve bunları uygun bir şekilde kontrol etmek ve ifade etmek için stratejiler kullanmasını içerir.


Duyguların temel işlevlerini bilmek onları düzenleme becerisinin ilk basamağında yer alır. Her duygunun gelişi doğal, artışı/azalışı doğal; optimal aralıkta olduğunda ise insan hayatında oldukça işlevseldirler. Mutluluk, öfke, utanç, üzüntü, şaşkınlık, korku, suçluluk, kıskançlık, gurur, kaygı gibi duygular herkesin yakından tanıdığı ve hissettiği temel duygulardır. Mutluluğun, yaşanılan deneyimi pekiştirmek gibi bir işlevi vardır ve bu sayede mutlu olunan eylem defalarca yapılır. Hiç mutlu olmamak hayattan keyif almamaya; aşırı mutlu olmak ise yoğun pozitif hislerden dolayı realiteden uzaklaşmaya yol açabilir. Kaygı duygusu sayesinde kişiler konu ile ilgili daha fazla önlem alır ya da daha çok çalışma eğiliminde olurlar. Ancak aşırı kaygı var olan potansiyeli gösterememeyle ya da kişinin çok önlem alması sebebiyle işlevselliğinin bozulmasıyla sonuçlanabilir. Öfke, kişinin sınırlarını koruyabilmek adına tepki vermesini sağlar ancak yoğun öfke yıkıcı davranışlara ve gergin ilişkilere yol açabilir. Hiç öfkelenmemek ise sınırların ve hakların korunamaması ile olumsuzlukları getirebilir. Öfke, genellikle yıkıcı davranışla sonuçlanabildiği için duygu düzenlemekle ilgili en zor duygu olarak görülmektedir.

 

Dünyaya gelinen andan itibaren duyguları kabul eden çevrede yetişmek bu becerileri destekler. Ağladığında kızılmayan bir çocuk, üzüntünün doğal ve gösterilebilir olduğunu öğrenir; korktuğu için küçük düşürülmeyen bir çocuk, herkesin korkabileceğini ve bunun geçeceğini bilebilir. Duygularını çevreye göstermekte, ifade etmekte bir problem olmadığını kodlar. Bu duyguları deneyimledikçe, nerede bu duygunun geleceğini de öğrenmeye başlar. Artık duygularının nasıl meydana geldiğini anlamlandırabilir. Büyüdükçe duygularının ilk sinyallerini tanıyabilir, örneğin öfkesini ilk bedenine sıcaklık bastığında fark edebilir ve bu farkındalık oluştukça o duyguyu yönetebilme becerisi gelişir. En temeli de her duygunun ‘geçici’ olduğunu bilir. Bu sebeple de duygularını bastırması ya da onlardan kaçması gerektiğini düşünmez; kabullenir, kucaklar ve yoluna devam eder.

 

Duygu düzenlemek ile ilgili zorluklar yaşandığında bir uzman desteği ile bu beceriler psikoeğitim ve pratiklerle geliştirilebilir. Bunun yanında kendini yansıtmayı gerektiren yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Bir dizi duygu arasında gezinmeyi öğrenmeyi içerir. Bu duyguların altında yatan nedenleri anlayarak ve sağlıklı başa çıkma mekanizmalarını benimseyerek, bireyler duygusal tepkileri üzerinde daha fazla kontrol sahibi olabilirler.


Duygu düzenleme becerileri, empati ve sosyal etkileşimlerin geliştirilmesinde de hayati bir rol oynar. Duygusal refahı sürdürmenin ve sağlıklı ilişkiler geliştirmenin ayrılmaz bir parçasıdır.  Bireyler kendi duygularını düzenleyebildiklerinde, başkalarının duygularını anlamak ve bunlara yanıt vermek için daha donanımlı hale gelirler ve bu da daha uyumlu ilişkilere yol açar.

 

 


Uzman Psikolog Sonay Aksungur


 
 
 

Comments


bottom of page