top of page

Tolerans Penceresinde Kalmak

  • mileapsikoloji
  • 30 Tem 2024
  • 2 dakikada okunur

ree

Canlıların sinir sistemi hayattaki tehlikelere karşı organizmayı hayatta tutmak için bir dizi mekanizma geliştirir. Aşırı uyarılma, sempatik sinir sisteminin alanı olan tehlike durumlarında vücudun alarma geçme hali olarak bilinir. İdeal uyarılma, sinir sisteminin ventral vagal alanı ve sevilen kişilerle ilişkide, anda, güvende hissedilen rahat bölgedir. Bu bölgeye tolerans penceresi/aralığı da denmektedir. Düşük uyarılma dendiğinde ise depresif duygudurum, çökkün hal akla gelir. Organizmanın baş edebileceğinden çok daha yüklü olaylarla karşılaştığında parasempatik sistem devreye girer. Kişi düşük uyarılma alanına geçer. Kişiler sinir sisteminin bu yönleri sayesinde, üç alanda da sürekli olarak gezinir. Herhangi bir üzüntü kaynağı olduğunda çökme moduna veya herhangi bir korku kaynağı olduğunda aşırı uyarılmışlığa geçmek olağandır. Ayrıca kırmızı ve mavi alanların aslında olumlu olan yanları da bulunmaktadır. Örneğin, çok heyecan duyduğunuz bir konuşma yapacağınız zaman kırmızı alanda, çok bitkin hissettiğinizde uzanıp dinlenme moduna geçmek mavi alanda olan duygu ve davranışlardır.


Kişisel özelliklerimiz, zorluklarla baş etme yöntemlerimiz ve becerilerimiz, diğer alanlardan yeşil alana geçişi kolaylaştırıcı etkilere sahiptir. Örneğin, kırmızı alandayken nefesinizi düzenlemek, sevdiğiniz/rahatlatıcı müzikler dinlemek, bir yakınınızı arayıp konuşmak, yazı yazmak, yürüyüş yapmak gibi kaynaklar rahatlamayı ve böylece yeşil alana geçişi kolaylaştırabilir. Mavi alandayken, çökkün hisler hakimken, sevdiğiniz insanlarla vakit geçirmek, spor yapmak, dans etmek gibi hareketli aktiviteler yeşil alana geçişte önemli katkı sağlar. Her bireyin farklı baş etme becerileri, farklı kaynakları olabildiği gibi ortak noktalardan da bahsetmek mümkündür. Bu yazıyı okurken belki siz de bu soruya cevap arayabilirsiniz: Sizin için yeşil alana geçmeyi neler kolaylaştırıyor?


Olumsuz yaşam olaylarının etkisiyle, sempatik sinir sistemi bazen çok uyarılır, hızlı alarm verir ve kişi aşırı uyarılma alanına hızlıca geçer. Bu durum uzun sürdüğünde veya travmatik bir etki yaptığında, kişi sürekli tetikte, panik içerisinde olabilir. Kırmızı (aşırı uyarılma alanı) alanda daha çok kalır ve yeşil alana dönmekte zorluk çeker. Güvende hissetmek ve anda kalmak çok zorlaşır. Uzun uğraşlar sonucu güven ve rahatlamayı hissedip yeşil alana geçtiğinde de bu durum kısa sürer. Aynı durum kişinin baş edebileceğinden çok büyük bir zorlukla karşılaşması sonucu parasempatik sinir sisteminin devreye girip, organizmanın donması, çökmesi sonucu da görülmektedir. Kişi, mavi alanda (düşük uyarılma alanı) takılıp kalabilir ve yeşil alana dönmekte zorluk çekebilir. Aynı şekilde yeşil alanda uzun süre kalamayabilir.


Psikolojik ve psikiyatrik tedavilerde hedef, danışanın tolerans aralığında yani ideal uyarılma alanında kalma kapasitesini artırmaktır. İdeal uyarılma alanına geçişin kolaylaşması ve orada kalma kapasitesinin artması olumsuz hayat olaylarıyla daha kolay baş edebilmeyi sağlar ve kişinin kaynaklarını artırır.




Uzman Psikolog Sonay Aksungur



 
 
 

Commentaires


bottom of page